SARI BUKLELER

Sarı bukleler kıvrılıp akıyor tozda
Ard ayağın o sol nalla ezdiği şiirin
Sarı bukleleri toz koparan bir koşuda
Kıvrılıp akıyor…

Yemyeşil bir ovadan geliyor sesi
İki yanda iki kavak
İki yanı iki serin SU!!!

Sesi geliyor çağıldayan çavlanın
Sesli kütürtüsü üstünden akıyor…

Koymayın sarı bukleleri bir başına
Koymayın şiiri nal toplamaya…

Şiirim hayatı pişiren ateşten imgedir
Koymayın onu yavanca hayata tek başına..

Ateş kendinde pişmiş aşıdır insana
Şair ateş yiyen bir devdir
Ve her sözü bir masal püskürtür ateşten…

Koymayın bir başına devi masala
Dili yaman olur da İmgesi yavan pişer

II

Koymayın çocuğun iki gözüne
Şiiri…

Kapak yapmayın süslü
Dergi kapaklarına çizmeyin…

Hem yanar içinde şiir
Hem yanarken kendini pişirir…

Ateşten bir kaptır o
Ateşi pişiren
Ateşin ateşle pişmiş kabıdır…

Şiir
Gözünden damlayan yaşıdır çocuğun
Su katılmaz, katmayın…

III

İmge demir leblebi olsaydı
Çifte SU!!! verirdim ona
Çelik renkli
Şiirler çıkardı…

Demir gibi çiğnerken
Çocuk dişleri dökülürdü ve çelik
Bir büküşte kırılırdı..

Koymayın imgeyi çocuğun diş aralarına
Sonra, protez yaptırmayın ağzına şiirden
Protez güzel olsa da benzemez yaş dişine…

IV

Sarı bukleleri çocuğun kıvrılıp
Giriyor, dişliyor çocuk
Gözyaşlarının ıslaklığında…

Dişliler çelik renklidir
Çelik renkli olur dişlileri…

Gül kıstırır biraz da hayata
Gülü yaratırlar çelik renkli imgede
Gülü yaratırlar imgede çelik renkli şiirler…

V

KOymayın
Vermeyin bir başına
Dişlerine şairin
Çiğnetmeyin
O sarı bukleleri…

VI

Biraz da ıslanmış
Hepsi hepsi
İki damla gözyaşı ile hayatı
Vermeyin bir bükümde kırılacak
Çelik renkli ellere…

Haldun Hakman
11.1.1983 Ankara

Bir tekrar şiiri…