YORULSAM BİLİNCİNDE TARİHİN

yorgun ve mavi atların toynaklarından kıvılcımlar çıksa
kıvılcımların rengârenk göründüğü bir de yağmur yağsa üstüne…

cepkenini toplayan bir zeybeğin buharından horon toplasam
bacaklarım önce yavaş sonra hızlanarak dövse yeryüzünü…

yüzünden al atların solukları denli kızarmış gülümsemeler toplasam
bacakları kırık bir tay gibi kalsam aşkımın ilk doğumuna gebeyken…

tarasam saçlarımı yakışıklı bir delikanlı gibi ama tam da yaşımda
kalsam, kalsam, kalsam hep…

soysam kendimi su!!!lara
unutsam kızgın taşları sonra…

tarihin yorgunluğunu dinlendiren
bir zaman dilimine “tutsak” olsam
sonra hep yorulsam, hep yorulsam
hep yorulsam bilincinde tarihin…

Haldun Hakman
24.06.2009
Ankara