İçeriğe geç

Felsefenin Sefaleti…

Birinci Şiir:

|1|

|Kırılmak ışık olup
prizmada
ve
girilen yerden
farklı açıyla çıkıvermek…

ışığın kamaştırdığı gözlere
bakmak sonra…|

|2|

|Tanecik saçan
elektron bombardımanından sonra
o tek yerde
ışık yalnızlığıyla dalgalanmak…|

|3|

Acıyı göğsüne bastırıp
Işımak sevgiye…

Devrimci sevdanın tek düzeyi…

|Tarih bilinci bazen ‘tarihseme’ kavramını yarattığında:

‘Felsefenin sefaleti mi sefaletin felsefesi mi? ‘

sorusunun
açığa çıktığı o tek anlık duyguda
foton saçan bir süreçle ışır insan… |

|4|

|İnsan ancak birey olduğunda kendini aydınlatandır
Mum ışığıyla yandığında, sadece dibine düşer…|
___

İkinci Şiir:

|1|

/Hiçlik/Elem Çiçekleri:

En kötü kopyası bile varoluşun
Yokoluşun kendisinden iyidir…

Hiçliğin bağrında açan
Elem çiçekleri de olsa
Hiçliktir sadece…

|2|

/Sarmal:

Tüm sarmallar
Kendini sarmalamaz aslında…

Sarmalın içindekiler dışındadırlar bazen
Dışındakiler de içinde…

|3|

/Sorunsal:

Önündeki sorunsal varoluşun aslı değildir
Görmediğin sorunsaldır aslında varoluşun…

Varoluşun
Görmediğini çözdüğünde oluşur…

|4|

/Yabancılaşma:

Küçücük bir sözcük:
Yabancılaşma…

Aslında ne saçma
Ne çok varoluşçu…

|5|

/Yalnızlığın Niteliği İle İlgili Söz:

Yalnızlık dediğinde bu söz değildir sadece
Söze dökülmüş eylemin ta kendisidir…

Yalnız insan, sözünü bıçak gibi biler
Kestiği kendi canıdır…

|6|

/Yitirilen Benlik Sorunsalı:

Kaybedilen şey sadece benlikse sorun yok
Eğer kaybedilen başka bir benlikse
İşte oradadır asıl soruın…

___

Son Şiir:

Ve
Burada başlamayan burada bitmez…!

2004-2005 Ankara
Haldun Hakman

(Felsefeye Dair Şiirler)

Kategori:Yazılar ve Şiirler