İçeriğe geç

SUR* | ÖZELEŞTİRİ

Surlar vardır
O surlar ki heybetli
Bir devrin seyirliği
Gene de heybetli

Taşlarından biri olsan istersin
Yumurta kabuğundan karılmış
Harcı olsan istersin sen şimdi

Bakınca uzağa yalnız surlara bakmışsın
Ve taşlaşıyor yüreğin katılaşıyor beynin
Heybetle duruyorsun
Surlaşıyorsun gibi

|Oysa yanıbaşımda hep sezdiğim sıradan bir bütünlüksün
Yarım bölük parçalıyorum seninle ilişkimi bu bütünlükte
Heybetin her zaman kırılıp dökülüyor tek bir söyleşide.|

Hani bir sarılma vardır
Onlar ki hep sarılmışlardı
Yapay olmayan bütünlük için…

Ve söylemler ve söylemlerin mut’u inandırıcıydı
Sonunda tek bir söz kalır ya hani bazı anlarda
Çıkıp alnındaki çizgilere basarsın duygusuzluğun
Kulakların açılıverir de duyarsın her şeyi hani ne denir?

Adım sesleridir beyinde yankılanan
Saçların dökülür önüne bir tutam,
Takmışsındır kafana bir kere

|kelime kel, saçım saç, başım yavaş
yavaş beni tutmuyor…|

Yavaş yavaş uzaklaşır adım sesleri
Yürüyüp gider uzaklara
Yakında bir yerlerde kucaklaşmanın
Uzay derinliğine kayan sesler…

Maya sesini duymaya ramak kalır
Bakarsın işte yeniden başlamışsın
Söyleşmeye surlarla!

Kahrolası surlarla…

Haldun Hakman
1981/Ankara

Kategori:Yazılar ve Şiirler