yalnızlığa şiir çatması bir kuru çeşmenin fısıltısı gibi sevdalı baş kesiliyor kan düşününce sevdanın o yalnız kalmış aklını.. hele bir de bozkır okyanusuna …
Yorum Bırakyalnızlığa şiir çatması bir kuru çeşmenin fısıltısı gibi sevdalı baş kesiliyor kan düşününce sevdanın o yalnız kalmış aklını.. hele bir de bozkır okyanusuna …
Yorum Bırakyaylar üstünde zıplayan bir ev bulutları bisiklete bindirmeye uğraşan biri saçaklı saçlarıyla dalgın rahat bacaklarıyla pire sıçrarken dev olmuş gibi.. Haldun Hakman
Yorum Bırakvaroluşun içindeyken aramak onu varoluşun varoluşuna aykırı ama gene de hiçliğin içinden bir şekilde fırlayıveriyor ben varım diye.. Haldun Hakman
Yorum Bırakkeyptavn akşamlarında uzaya çıktım huston uzay üssünden devşirdim aklımı sonrasını sorma dostum, uzay akıllı bir astronot oldum, kozmonot oldum. Haldun Hakman
Yorum Bırakşoförün kaderiyle yolcununki çarpraz bir bilmece kaç kez atlıyor çizgilerinden öteye bilinmez diye kabasını alıyor yolun her gazda konuşuyor otomobil ağızla ağız bu…
Yorum Bırakgözün gönülle baktığı yerde midir yoksa gönlün gözü akıttığı yerde bir sürecin işleyişinde midir derken kafası koptu sürecin. kafası kopası süreç tarihsemeydi diye avunuyor…
Yorum Bırakkristal gecenin sabahına vuruldu akıl bir harman yerinden derlenmişçesine sapı samandan ayırarak dellenmenin özüne vurdu kendini gene. /akıl bazen ansızın begonya saksılarının arasından çıkıp…
Yorum Bıraktarihi askıya almak olası olsaydı buna en çok guguk kuşları şaşırırdı diye guguklu saatleri kırdılar birer birer elleriyle. /tarih yiyicilerin…
Yorum Bırakistiyordum ki cepkenimi çapkın kız tavırlı ovada giyeydim. oysa sen kavanozda ben timsah mavisine delirirken korkunç tanrılar dirildi…
Yorum Bırakya geceler işkence ya da işkence gecelere sıçrıyor. kaç tane sayılası aklı vardı bir bir tellerine açılmış sinirler sinirli uçlar sinirlerin ucuna…
Yorum Bırak