İçeriğe geç

ÇOCUĞUN GÖZLERİ


akşam, karpit lambalarının yağından süzüldü
mum ışıltılarında gölgelenen görüntüler ışıldadı
yalnız bir çocuk
yürüdü donanma fişekleri patlatarak
bulutlat koşuştu alaca şimşekler çaktırarak
tavşanlar sıçradı ay kıyısına kulakları sevinçle oynayarak
kaplumbağa tavsadı boynunu uzatıp çekildi kabuğuna
ve yalnız bir çocak
gözlerini uzattı yol boyunca….

köstebekler yeraltında lambalarını üflediler
birer birer
çekildiler cümbürcemaat tatlı uykularına
yalnız bir ıssız çocuk
yol boyunca gözlerini milim milim çekti içine…

armonikalar acemi bir elde
uygun yürüyüşün kıvrak adımlarını döktürdü uzağa..
kısa kuyruklu kertenkeleler
işte onlar işte onlar dansettiler…dansettiler…

derisi patlayan dümbelelekler şişinirken
derisi patladı dümbelek bir kurbağanın…
armonikalar acemi ve acele bir elde vırakladı
uygun adımların kıvrak yürüyüşünü boşalttı karnına

sancıyla büzülen karnında çocuğun
tam bin yumurtaydı kabuksuz ve çetin
bin yumurtaydı dökülen uzağa…

çatlamadan açılan zarın altında uyuyan bir prensesti
çirkin kurbağanın ağzı çoktan büzülmüş bir öpücük gibi dövdü havayı
armonikalar tam vaktinde yakaladılar sesini öpücüğün
dövdüler havayı
dövdüler havayı
ah dövdüler evet havayı…

ecemi eldi yakalandı dövülmüş bu ağır havaya
ve çaldı çaldı doyasıya
binbir vıraklamadan ödünç o sesi çaldı
evet o sesi çaldı
vırak vırak öten armonikalar
adım seslerine ayak uydurup ötüyorlardı

çocuğun gözleri ölüyordu yol boyunca

Ankara 1980

Kategori:Yazılar ve Şiirler

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir