sır|ımı| çıkarıp sana vereceğim ben şeffaf cam sen ayna olacaksın… Haldun Hakman Ekim 2005 Ankara
Yorum Bıraksır|ımı| çıkarıp sana vereceğim ben şeffaf cam sen ayna olacaksın… Haldun Hakman Ekim 2005 Ankara
Yorum Bırakküçük bir küpe damlamış kulağından soğuk… tüm begonyalarımı topladım ön balkonumdan… Haldun Hakman Ekim 2005 Ankara
Yorum Bıraksıra camı kırmaya geldi demek -sırça köşk söyleminden bağımsızca- gecekondunun camına yumruk atıp bileğine dek boğulmuş bilince gelindi demek… cam önünde öten güzel…
Yorum Bırakkötüyü bir kere mi gördün binlerce yeniden ürettin ama sorusuz kalmış çocukların hepsine kaba etlerine vurulmuş bir dayak sözündesin sen de… en inceliğinde terkeden…
Yorum Bırakküçük küçücük kendi üstüne düşüp ölecek denli küçük küçücük bir şeyiz… ağırlığımız ölümden değil yaşamdan kaynaklanır… başkalarına değil kendimize düşersek… Haldun…
Yorum Bıraksarmaşık gibi birbirine sarılmış çocuklar onlar en eski ezgilerin kulaklarına doğarken fısıldandığı çocuklardır… dalıp giderler en derinine SU!!! ların da aman ey çıkamazlar birbirlerine…
Yorum Bırakhava yavaş yavaş kapanırken kuşlar uçuştu patırtılı kanatlarıyla nereye konacağını bilmeden, üstelik göçmenliğe cesur olmayan kuşlar… kırmızının en fırtınalı renk olduğuna yabancı yerli kuşlar …
Yorum Bıraktarih boyunca ufalanmış kayalardan ardakalan kum tanesi gibi incelmiş rüzgâr fısıltısı kulakta kalır ya, işte öyledir biraz yaşamak birlikte özgürce… hiç bir zorunluluğa boyun…
Yorum Bıraksüpürüp kollarımı şairlere hak veriyorum hayalleri ve kendisi üşüyen duyarlı salağı bohçama sarıp gidiyorum kendi mezarlığımdaki şiir sandukama… “istanbul’un bütün sokakları seni arıyor” diyen…
Yorum Bırakkorkunç ve karanlık odalarımıza uğradığımızın, beynimizin gerçekliğinde; kaç tanesi kollarımıza jilet atacak denli kesti bizi boynumuzda diye düşünüp… akşam üstü simit ve çay yiyeceğimiz…
Yorum Bırak