İçeriğe geç

Yalnızlık Paradigması – 11

Katı bir yalnızlığın kendini yavaş yavaş uysal bir hâle dönüştürmesindeki duyguları sadece kendi başına duyumsar insan…Üstüne uzun yıllar kaynak suları akmış gibi dinginleştiğinde yalnızlık sanki artık istenen olmaktan çıkıp kendisi için olmuş gibidir…Kendisi olmak ne demek diye sorulmayacak denli ötesine geçmiş bir duygu haliyle gönenir bilinçli hem-hâl…sanki arkasında tül gibi bir yalnız kalabalık bırakacak denli hafifleme duygusu, gelip içine konar bembeyaz tüm kuşlar gibi…Belki ölümün hâllerinin tüm düzeylerinin yansımasını algılamış bir kendini ilk defa koyuvermektir, bu sefer beyaz ışımaya…Yalnızlık gece karanlığını yapay olarak yaşatmaya çalışan işkencecilere karşın kendini korumanın devrimci bir yöntemidir…İnadına gözlerinde çakan şimşeklerle aydınlatır devrimci, işkencede kendini…Yalnızlığın en ötesine geçen duygu ise bir yoldaşa sarılıvermektir o anda en çıplaklıkla…Yalnızlık yoldaş sever olmanın eşiğinden atlayıp o güzel eve girmek ve yatağında bir saniyenin karşılığında on sene yatmak gibidir…

Yalnızdım işkencede, kalabalıklaştıramadılar beni ve o yüzden yalnızlığın tarih bilincine kapanıyorum gözlerimdeki sevgiyle…

Haldun Hakman
Temmuz 3 Ankara 2007

Kategori:Yazılar ve Şiirler