İçeriğe geç

SYSIPHOS SÖYLENCESİNDEKİ UYUMSUZLUK SORUNSALI

`Stavrogin inanırsa, inandığına inanmaz. İnanmazsa, inanmadığına inanmaz`

(Dostoyevski: CİNLER)


Ya Sisyphos, Homeros`un deyişiyle ölümlülerin en

bilgesi ve tedbirlisiyse

gerçekten…


Ruhlar ülkesinin yararsız işçisi Sysiphos

tanrılarını hafife aldığı için mi

başına kakıldı o meşhur söylence…


Ölümü zincire vurduğu için midir

yoksa onu diğerlerinden ayıran…


Savaş tanrısının tutsak ettiği ölümü

galibin elinden kurtardığı için midir

Sysiphos oluşu…


Ruhlar ülkesinden geri döndüğünde yeryüzüne

SU! ! ! yu ve güneşi, sıcak taşları ve denizi

tadınca…


Karanlığa dönmek istemediği için bir daha

uyumsuz mudur Sysiphos…


Ruhlar ülkesinde çektiği acı mıdır bedeli

yeryüzündeki tutkularının…


Bu tutkuların altında yatan resim aynen şöyle

midir:

|Kocaman bir taşı kaldırmak, yuvarlamak

sonsuzcasına yeniden başlanan

bir yokuşu tırmanmasına yardım etmek için

gerilmiş bir bedenin tüm çabası

içinde :


Kırışmış bir yüz

taşa bastırılmış yanak

balçık kaplı bir kitleyi yüklenen omzun

onu indiren bir ayağın desteği ve

kollarıyla yeniden toparlanma çabası

toprak dolu iki eline bakan

insansal güveni mi görülür…|


Böylesine taşlarla başbaşa didinen yüz

taşın ta kendisi midir şimdi…


Ve gene böylesi söylencelerin trajik olması

Sysiphos bilinçli olduğundan mıdır?


Burada başlamayan burada bitmez…


Haldun Hakman
13.04.2004 Ankara

Kategori:Yazılar ve Şiirler