İçeriğe geç

Aşkın Kısa Tarihi


Demir dövülen örs gibi sertleşmiş gönüllere
Bir damla damlatınca parıldayan çelik renkli
Aşkları bulan ve bulduğunda yitirmeye başlayan
Biri serçe birisi göçmen kuşun masalıyla başlar
Herşey ve bitişindeki sonsuzluğu günbatımlarına
Bırakır ve gider herşey böylesi bir aşkla birlikte.

Sözverişleri uzay zamana kaçıran tanecikler gibi
Yayılır hiç bilinmeyecek başka aşk yıldızlarınca
O yıldızlar ki, hangi galaksisinden salınır yüreğe
O parıldayışlar ki bize gelene dek sönmüş yıldız
Acıları taşır belleğimize, çoktan yaşanmış aşklar
Taşır ve ancak görülür ulaştığında yüreklerimize.

Kısa zamanın tarihinde bir kocaman yürekli gönül
Ellerini tutar ışıltısında aşkının gözlerinden
Gözleri körolmasın, körolsun isterse ellerinden
Parmaklarına dokunur o sonsuz aşkın günbatımının
Sonsuzca genişler göğsü her nefes alış verişinde
Kıyısında yatmak ister tüm pırıltısını yitirse de.

Bir aşk kaydı gözuçlarından, kuyruğunda sonsuz
Bir aşk kendisini ekledi gönlüne, dizleri kanamış
Sevgiliye, gelirken yıldızlara çarpmış dizleri
Odadaki terlikler yeniden havalandı boşluğu giymeye,
Eski bir şiir yinelendi kulaklarımda..

Bak delikanlı gece çok karanlık geçecek….
Diyen bir şiir…

Haldun Hakman
28.2.2002 Ankara
________________________________________

Kategori:Yazılar ve Şiirler