İçeriğe geç

KIRMIZI ATLILAR

-I-

Kırmızı atlarıyla yalıya koşuyorlardı
Yelelerini havalandıran rüzgârı hissedebilirdiniz
Burunlarından çıkan solukları duyabilirdiniz
Nallarından çıkan kıvılcımlar gökyüzüne savruluyordu
Kırmızı atların…

Geniş bir denizde yıkanacak yürekler gibi
Dörtnala koşturdukları kırmızı atlarının üstünde
Adeta silüetleriyle sevişen görüntüler gibiydiler…

Gölgelerine düşen güneş ışınlarını çiğneyen
Nal izleri bırakarak artlarında
Koşturuyorlardı kırmızı atlarını…

-II-

Gökyüzüne dikilmiş gözleriyle
Kıpkırmızı yüreklerinin içinde taşıyorlardı
Sevgiyi…

Denize doğru âdeta yürüyüşlerini hızlandırıp
Sulara koşturuyorlardı atlarını
Dörtnala yıldırımlar gibi çakan nallarıyla…
Kırmızı atlarını…

-III-

Tökezleyivermesinden hiç mi ama hiç korkmadan
Koşturuyorlardı kırmızı yeleli atlarını…

Mızrak gibi giriverecekken suya
Kırmızı sağrılı atlar
Sesler duruluverdi anda
Sessizliğin kulakları sağır eden çığlığında
Duyulabilecek tek ses:
Kırmızı atlarla
Kırmızı yürekli binicilerin
Tek yürekmişçesine atan
Kâlp sesleriydi…

-IV-

Çizgi halinde yalı boyunca uzayan sessizlikte
Ortak yürek vuruşlarının büyüsüne kapılmışçasına
Şaha kalkıveren kırmızı gülüşlü atlar;
Nalları
Kızarmış güneşin altında parlıyan
Kırmızı atlarının üzerindeki
Kırmızı alınlı süvariler
Kızarmış ufka gözlerini dikmiş
Geniş bir denize bir milim kala
Donakalmışlardı sanki…

|Hep birlikte tarihe bakıyordu insanoğlu… |

-V-

Yürekleri kora dönmüş kızıl atlıların
Yüreklerini kızıl bir kora yakarak atlarıyla
Geniş bir denize girdiği o an…

Dünyanın tüm ufuklarında tutuşan koskoca
Bir yangın gibiydi görüntü…

Tüm buzulları eritecek bir ateşle adım attılar denize…

Sonsuzca koşturuyordu
Kırmızı atlı süvariler…

Kızıl Yüreklerini…



Haldun Hakman
(Bir tekrar şiiri.)

Kategori:Yazılar ve Şiirler