Böyle Buyurdu(lar) Zerdüşt(ler) !

Hay-kır ey! kendinde güzelliğe vurgun düşünce
Eller, bir zaman kucaklanmaya hazır çocukturlar
Ve vur-kır bey! bendinde sular coşmakta
Sanrı yüklü hayat dualarını en süslü Hatlarla
/yanıbaşına yığ…

Senin kırçıl bıyığın tutuşmuş, alevlenmiş
Yanıyor günde bir tutam şiir
Yakan sensen el- alem ne der?

Dur! hır çıkarma kandil sen beni bilmezsin
Ne derlerdi Zerdüştler:

Ey! Zavallı düşünce- siz…
Yanan bedeni soğuk suyla yunmaya soyan
/ölü bakışlı ölüm-süz…

Çarşaf atılmadan diriydi gelin
Bir koca – su bir çocu – su bir gonca – SU! ! !
/vardı…

Gizliliğe sarılı
Beni çeken, tazeydi gönlüm
Düşünceyi yeşilliklerde otlatan din- sizler!…

Koyu- n gözlerimi
Görmediniz mi?…

Hay-kır ey! evladiyelik düşünce- siz
Eller yabancımız dururlar
Vur-kır… güzelliklere derininde parlayan mumlar!

Başı kesile fitil- siz kala gözüm
Fitil- siz ola- sız…

Benim kırçl başım tutuşmuş, alevlenmiş
Yakıyor günde şiir, çok çok
Yandıysam ne demeli sana yandım
Dur sevme güzel içim bir tuhaf…

Ne derler di Zerdüştler:
-Benim gibi olmayan Cîhanda
Ne Cîhanlar gizlenirdi…

Bir türlü tutuşamayan beden- siz!…
Düşünce- siz!… ellerim tutmaz oldu!…

Ol gün insan gördüm
Bir sırık
Bir cambaz
Bir ip
Siz- siz gezindi…

Sonsuz bir zaman(Eylül-82) Ankara

Haldun Hakman