İçeriğe geç

ÖLMEYE RAMAK KALANDA

dostlarım
saçlarımızın rengi artık aynıdır
başlarımızın güzelliğinin yanında…

yavaş yavaş gidiyoruz işte
geçmiş günlerin acısı çöreklenmiş yüreğimize
kırmızı pazartesileri hatırlayışımızda hep
birer birer dökülüyoruz doğanın kucağına…

dostlarım
bencileyin yüreğimin saçılabildiği her doğada
özlüyorum sizi
birer birer döküyorum doğamdaki acı sözleri kendime…

ağırlaşıyor hücrelerim farkındayım, ölüyorlar onlar
ama biliyorum ki dostlarım, sizi bu ölen hücrelerim de
çok sevdiler, kalanları ise size özlemde bekletiyorlar kendini…

ölmeyeceğim diyebildiğim tek düzey sizlerle geçirdiğim
vakitlerin aşkınadır dostlarım, yavaş ya da hızla da olsa
ölümcül ve yaşamsal düşüncelerin ifade edildiği ortaklaşa
cümlelerde…

dostlarım
belli belirsiz bir slüet gibi öldüğümüzde her şeye
işte oradaki duraklamalarımızla yaşıyorduk kendimizce
şimdi artık çok yaklaştık aynı noktaya sizlerle
en son sesimle söyleyeceğim en son şey ise size :

dost sesinin en açık, yalın ve dürüst bilincini paylaşmak
üç ünlemli SU!!! sesi gibi aktı bilincimin her yerinde…

sadece sevdim ve sevdiğim için devrimci `ben`oldum dostlarım
tıpkı sizin gibi, ölmeye ramak kalanda da sevmeye devam ettim
tıpkı sizin gibi…

öldüğünüz yerde, yanınızda sesime yer açın
seslenerek geliyorum yanınıza…

Haldun Hakman
Ocak 2007 Ankara







Kategori:Yazılar ve Şiirler

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir